BABAYLA KİŞİSEL İLİŞKİNİN SINIRLANDIRILMASI

yuksekkaya September 06, 2023

2. Hukuk Dairesi         2023/1059 E.  ,  2023/1508 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile çocukla davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı baba vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: 


I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde özetle; davalıyla boşandıklarını, çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, babanın kişisel ilişki günlerinde çocuğu almaya 20 yaşında bir erkekle geldiğini, oğlundan üçünün beraber yattıklarını ve diğer erkeğin davalıya aşkım diye hitap ettiğini öğrendiğini, babanın çocuğu yazın memleketine götürüp ilgilenmediğini ve oğlunun akşamları ... isimli bir kadının evinde yemek yediklerini söylediğini belirterek kişisel ilişkinin kaldırılmasını, uygun görülmezse sınırlandırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı baba vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, annenin iddialarıyla kişisel ilişkiyi engellemeyi amaçladığını, babanın çocuğa karşı olan sorumluluklarını yerine getirdiğini, baba ile çocuğun beraber uyuduklarını, dava dilekçesinde bahsedilen olayda çocuğun aile dostları olan üçüncü kişiyi yanlarına çağırdığını ve onun da yanlarına uzanıp çocuk uyuduktan sonra ayrıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.05.2021 tarihli ve 2020/193 Esas, 2021/366 Karar sayılı kararıyla; çocukla baba arasındaki ilişkinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını gerektirecek bir durumun ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2021 tarihli ve 2021/1513 Esas, 2021/1958 Karar sayılı kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı anne vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 15.03.2022 tarihli ve 2022/1723 Esas, 2022/2471 Karar sayılı bozma ilâmında; toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın öğrencisi olduğu iddia edilen erkek şahısla olan hayatın olağan akışına ve öğrenci-öğretmen ilişkisine uygun düşmeyen iletişimi ve çocuk ile öğrencisi olan erkek şahıs ve kendisinin aynı yatakta yatması şeklindeki davranışının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında, kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çocuğun baba yanında yatılı kalmak istemediğine dair beyanı da gözetilerek bozma ilâmına uyulmasına ve davanın kabulü ile baba ile çocuk arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 10.00'dan 17.00'a, çift yıllarda çocuğun doğum gününde 09.00'dan 17.00'a, babalar günü 09.00'dan 17.00'a ve dini bayramların ikinci günü 09.00'dan 17.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı baba vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kişisel ilişkisinin sınırlandırılmasını gerektirecek bir durumun ispatlanmadığını, babanın erkek öğrencisinin babanın evinde kalmasının hastalık nedeniyle bir gece olduğunu, çocuğun baba ile sınırlı görüşmesinin ona iyi gelmediğini, etki altında beyanda bulunduğunu ve baba yanında mutlu olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verilip verilmediği, kararın bozmanın amacına uygun olup olmadığı ve düzenlenen kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi ve 6 ıncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. 

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Paylaş

TEFECİLİK SUÇU VE ŞARTLARI

yuksekkaya January 17, 2023

FAZLA CEZAYA HÜKMETMEK - BOZMA

yuksekkaya January 25, 2023

HARÇ ALINMADAN KARAR VERİLEMEZ

yuksekkaya February 08, 2023