EŞİNİN KIZ OLMADIĞI YÖNÜNDE SÖYLENTİ ÇIKARMAK - BOŞANMA

yuksekkaya October 16, 2022

2. Hukuk Dairesi 2019/6118 E. , 2019/12831 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının infazının mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, evlilik birliği içerisinde davacı-davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, ailesinin evliliğe ve düğün sürecinde eşine yönelik olumsuz müdahalelerine sessiz kaldığı; davalı-davacı kadının ise eşine hakaret ve aşağılayıcı nitelikte "Sen erkek misin, şerefsizsin, seninle evlendiğime pişmanım" şeklinde sözler sarfettiği gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı-davalı erkek tarafından yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafaka miktarı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince davacı-davalı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile kadının yoksulluk nafası talebinin reddine hükmedilmiş, kadının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı-davalı erkeğin "Eşinin kız olmadığı yönünde söylenti çıkararak" eşini evden gönderdiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, tarafların, sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50. 51) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi (TMK 174/1) ve manevi (TMK 174/2) tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2019

Paylaş

TEFECİLİK SUÇU VE ŞARTLARI

yuksekkaya January 17, 2023

FAZLA CEZAYA HÜKMETMEK - BOZMA

yuksekkaya January 25, 2023

HARÇ ALINMADAN KARAR VERİLEMEZ

yuksekkaya February 08, 2023