NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA-KASTEN ADAM ÖLDÜRME

yuksekkaya November 13, 2022

1. Ceza Dairesi         2020/1391 E.  ,  2020/2621 K.


TÜRK MİLLETİ ADINA 

Sanık ...’in maktul ...’a yönelik nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün kesin nitelikte olup temyizi kabil olmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz taleplerinin CMK 286/2-a maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
5271 sayılı Kanunun 299. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ''sanığın veya katılanın temyiz başvurusundaki istemi üzerine veya re'sen duruşma yoluyla yapar'' ibaresi 24.12.2017 tarih 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile ''uygun görmesi halinde duruşma yoluyla yapabilir'' şeklinde değiştirildiğinden, sanıklar müdafii duruşmalı inceleme isteminde bulunmuşlar ise de, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Maktule yönelik sanık ...’in kasten öldürme; sanık ...’in nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten öldürme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin, sanıklar müdafii, katılan vekili ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; 
A- Sanık ... hakkında maktul ...’a yönelik nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile ilgili olarak ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 26/04/2019 gün ve 2019/203 E. 2019/1336 K. sayılı Kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının CMK'nin 302/1. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi ESASTAN REDDİNE,
B- Sanıklar ... ve ... hakkında maktulü kasten öldürme suçlarından kurulan hükümlerle ilgili olarak sanıklar müdafii, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyizleri bakımından yapılan incelemede ise,
Sanıklar müdafiinin haksız tahrik indirim oranına, delillerin hatalı değerlendirildiğine; katılan vekilinin haksız tahrik şartlarının oluşmadığına; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının, sanık ... yönünden eylemin TCK’nin 39. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine, 
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre suç tarihinde maktulün Platin İnternet Kafe isimli iş yerinde bulunduğu sırada sanıklardan ...’in eşi Şahide ile sosyal paylaşım sitesi üzerinden iletişim kurarak tanışmaya çalıştığı, sanık ...’in eşi Şahide’nin kullanmış olduğu cep telefonundan maktul ile yazışmayı sürdürerek yerini tespit ettikten sonra iş yerinden arkadaşı olan sanık ... ile birlikte maktulün bulunduğu yere giderek maktule kafa ve tekme attığı, ...’in üzerinde bulunan bıçağı göstermek ...’in de maktulü sağ kolundan tutup çekmek suretiyle ...’e ait ancak olay anında ...’in sevk ve idaresinde bulunan araca zorla bindirerek gittikleri ormanlık alanda maktulü darp eylemine devam ettikleri, bir süre sonra da bilinci kapalı vaziyetteki maktulü ilkametine yakın boş araziye bıraktıkları, maktulün ise kaldırıldığı hastanede künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması neticesinde hayatını kaybettiği olayda; 
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 25/07/2018 tarihli raporunda maktulün ölümünün künt kafa travmasına bağlı oluşan travmatik değişimlerin lokalizasyonları sonucu meydana gelmiş olup kişinin maruz kaldığı yaralanma ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu ancak ateşli, ateşsiz, kesici alet bulgusuna rastlanmadığının belirtildiği, olay yerinden elde edilen güvenlik kamerası kayıtlarından da tespit edildiği üzere eylemin başlangıcından itibaren sanık ...’in üzerinde tahkikat kapsamında ele geçmeyen kesici alet mevcut olmasına karşın neticenin oluşumunda öldürmeye elverişli aletin kullanılmadığının anlaşıldığı, maktulde meydana gelen yaraların niteliği, darbe sayısı ve şiddeti, olayın gerçekleştirilme şekli, sanıkların engel bir durum hasıl olmadan suça konu eylemlerine kendiliğinden son vermiş olmaları birlikte değerlendirildiğinde;
Sanıkların irade birliği içerisinde kasten yaralama suçunu işlediği ve yaralanma sonucu ölüm olayı meydana geldiği, bu nedenle ilk derece Mahkemesi hükmünün isabetli olduğu gözetilmeden sanığın neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan Türk Ceza Kanununun 87/4. maddesine göre cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken yerel mahkeme hükmü kaldırılmak suretiyle ve suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, “ kasten öldürme” suçundan yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak CMK'nin 302/2-3. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmaya konu kararın niteliği de gözetilerek dosyanın ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02/11/2020 gününde oy birliği ile karar verildi

Paylaş

TEFECİLİK SUÇU VE ŞARTLARI

yuksekkaya January 17, 2023

FAZLA CEZAYA HÜKMETMEK - BOZMA

yuksekkaya January 25, 2023

HARÇ ALINMADAN KARAR VERİLEMEZ

yuksekkaya February 08, 2023