POLİS MEMURU - DUR İHTARI - HAKSIZ TAHRİK - BİLİNÇLİ TAKSİR -OLASI KAST
yuksekkaya October 16, 2022
1. Ceza Dairesi 2019/205 E. , 2019/2020 K.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık müdafii duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş ise de, 5271 sayılı Kanunun 299. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "sanığın veya katılanın temyiz başvurusundaki istemi üzerine veya re’sen duruşma yoluyla yapar" ibaresi 24.12.2017 tarih 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile "uygun görmesi halinde duruşma yoluyla yapabilir" şeklinde değiştirildiğinden, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmüştür.
Sanık ... hakkında 18 yaşından küçük olan maktul ...'ı olası kast ile öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii, katılanlar vekili ve katılan kurum vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen 16.04.2018 gün ve 2018/125 Esas, 2018/401 sayılı Kararının, sanık müdafii ve katılan Kurum vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, katılan kurum vekilinin eksik ceza tayin edildiğine vesaireye yönelen temyiz itirazlarının reddine ancak;
Polis memuru olan sanık ... ekip arkadaşı ...'ın, suç tarihi olan 16.02.2017 günü maktul ... arkadaşı olan tanık ...'i yapmış oldukları hırsızlık suçu nedeniyle olay yerinden alıp hastaneye sevk ettikleri, maktul ... arkadaşını önlem olarak bileklerinden birbirlerine kelepçeledikleri; hastane çıkışında bir fırsatını bularak kaçmaya başlayan maktul ... arkadaşını kovalayan sanığın havaya uyarı ateşi açtığı ve dur ihtarında bulunduktan sonra duran maktul ......'e yere yatmalarını söylediği; uyarıya uymayan maktulü etkisiz hale getirmek amacıyla sağ elinde silahı tutmakta iken dirseği ile maktulün omzuna vurduğunda, vurmanın etkisi ile sanığın silahının ateş alması sonucu maktulün öldüğü olayda; atışa hazır vaziyetteki silahın ateş almasıyla maktulün ölebileceğinin öngörülebilir nitelikte olması karşısında; mahiyeti itibariyle haksız tahrik koşullarının bulunmadığı anlaşılan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 85/1 ve 22/3 maddeleri uyarınca bilinçli taksirle öldürme suçu kapsamında olduğu ve kusurunun ağırlığı dikkate alınarak teşdiden cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde olası kastla öldürme suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 02.04.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.