TEBLİGAT PARÇASININ OLMAMASI - SAVUNMA HAKKI

yuksekkaya October 16, 2022

6. Ceza Dairesi         2017/9 E.  ,  2017/413 K.


"İçtihat Metni"

Mağdur ... 'e yönelik yağma suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 149/1-c-h, 35/2, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 09.10.2006 gün, 2005/347 Esas ve 2006/239 sayılı kararın, sanık ve savunmanı ile O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi 27.11.2012 gün 2009/22326 Esas - 2012/22139 sayılı kararı ile;

"Oluş ve dosya içeriğine göre; olay günü gece saat 22:15 sıralarında işten çıkıp evine gitmek için yürümekte olan müştekinin yanına beyaz renkli plakası çamurla kapatılmış ford marka araçla sanık ..., dosyası tefrik edilen sanık İsa ve açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen ...'in yaklaştığı, araçtan inen sanık ...'nin müştekinin omzunda bulunan çantayı çekip aldığı, bölgedeki kapkaç olayları sebebiyle olay yerinde bekleyen sivil polis memurlarının olaya müdahale ettiği, sanığın otoya binmeye çalışırken ayağına tekme vurmak suretiyle düşürülerek yakalandığı, vatandaşlarca çantanın müştekiye iade edildiği ve diğer sanıkların kaçtığının anlaşılması karşısında; eylemin bir bütün olarak 5237 sayılı TCK'nın 142/2-b, 35. maddelerine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabul ve uygulamaya göre de;

Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması," gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma sonrası ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.06.2013 gün 2013/51- 2013/415 sayılı kararı ile;

“Sanığın tevilli ikrarı, müşteki beyanı, teşhis tutanağı, olay yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı ile dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, suç tarihi olan 17.11.2005 tarihinde geceleyin Şirinevler ...Hastanesi Civarında yolda yürümekte olan müştekinin yanına sanık ... ve iki arkadaşının otomobil ile yaklaştıkları, araçta bulunan şahıslardan birinin müştekinin elinde bulunan çantayı çektiği, müştekinin çantayı vermemek için direndiği, itiştiği, müşteki mücadele ederken, olay yerinde bulunan sivil ve resmi polis ekiplerinin olaya müdahale ederek sanık ...’u yakaladıkları, araç içerisinde bulunan diğer kişilerin kaçtıkları, sanığın ve yanındaki kişinin olay sırasında cebir, şiddet ve zor kullanmak suretiyle müştekiye ait çantayı alıp kaçtıkları, kaçarlarken polislerin olaya müdahale ettikleri, müştekinin çantasının alınıp, müştekiye iade edildiği eylemin birden çok kişi ile birlikte, geceleyin gaspa teşebbüs eylemi olduğu kanaatine varılmış, sanığın kanunun aynı maddesinin birden çok fıkrasını ihlal etmesi, olayın vehameti dikkate alınarak aşağı hadden ayrılarak 5237 sayılı TCK'nın 149/1-c-h maddesine göre hüküm kurulmuş, eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 35/2. maddesi uyarınca cezası 3/4 oranında indirilmiş, sanığın duruşmadaki iyi hali gözetilerek 5237 sayılı TCK'nın 62.maddesi uygulanarak cezası 1/6 oranında indirilmiş, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-2. maddesi ve 63.maddesi uygulanmıştır. Gasp konusu çanta ve içerisindekilerin suç tarihindeki değeri göz önüne alınarak 5237 sayılı TCK.nın 150/2. maddede belirtilen az miktar kapsamına girmediğinden indirim hükmü uygulanmamıştır. Eylem teşebbüs aşamasında kaldığından 5237 sayılı TCK'nın 168.maddesi koşulları oluşmadığından uygulanmamış ve mahkemece 09.10.2006 tarih, 2005/347-2006/217 Esas, 2006/239 sayılı Kararla sanık ...'un oybirliği ile ve mütalaya uygun cezalandırılmasına ve İsa Görgülü hakkındaki davanın ise tefrikine karar verilmiş, sanık İsa Görgülü hakkındaki dosya mahkememizin 2006/282 Esas sayısını almıştır.

Sanık ... müdafinin temyizi üzerine mahkememizce verilen karar Yargıtay 6. Ceza Dairesince 27.11.2012 tarih, 2009/22326 Esas, 2012/22139 sayılı kararla oyçokluğuyla esastan muhalefetli olarak eylemin TCK.nun 142/2-b ve 35. maddelerine uyduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, iddia makamının ve sanık müdafinin bozmaya karşı beyanları alınmış (tebligata rağmen duruşmaya katılmayan sanığın Yargıtay bozma ilamı lehine olduğundan beyanlarının alınmasına gerek görülmemiştir.), beyanları alındıktan sonra teşebbüs aşamasında kalmış nitelikli yağma suçundan dolayı mahkememizce verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan oybirliği ile önceki kararda direnilmesi sonucuna varılmıştır.” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün sanık ... Savur ve savunmanı ile O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının,
“ I) O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteğinin incelenmesinde;

O yer Cumhuriyet Savcısı, C.M.U.K.'nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiğinden, aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca, temyiz isteminin REDDİNE karar verilmesi,

II) Sanık ve savunmanının temyiz istemleri nedeniyle yapılan incelemede; 

Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre,

Sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİ, ancak;

1) UYAP üzerinde yapılan kontrolde sanığın, hükmün açıklandığı tarihte Silivri 5 Numaralı L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu anlaşıldığına göre, duruşmada hazır bulundurulması sağlanmadan yokluğunda kovuşturmanın bitirilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 

2) Sanığın, mağdura ait çantayı zorla aldıktan sonra yakalandığı ve çantanın iade edildiği anlaşıldığına göre, yağma suçunun tamamlandığının düşünülmemesi, yasaya aykırı bulunduğundan hükmün CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASI," istemli 17.04.2014 gün ve 2013/290945 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya;

5271 sayılı CMK'nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren ve geçici 10.maddesini düzenleyen, 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 36. maddesi uyarınca; "Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gelen ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların, öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması karşısında; 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığının 07/12/2016 gün, 2014/245 Esas ve 2016/768 sayılı kararı ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır. 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

Bozma sanık lehine olsa dahi bozmadan sonra yerel mahkemece; sanık, katılan ve varsa vekillerine duruşma gününün davetiyeyle tebliğ olmasına rağmen, sanığın duruşmaya gelmemesi halinde verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha hafif ise yargılamaya devam olunarak bir karar verilebilir.

Sanık savunmanı Av. ...'e duruşma gününün tebliğ olduğu, duruşmada da hazır bulunduğunun anlaşılmasına rağmen, sanığa usulen 04.06.2013 günlü duruşma gününün tebliğ olunduğuna dair “Sanık hakkında çıkarılan tebligat parçasının döndüğü, ancak sistemden yapılan kontrolde usulünce yapılmış olduğu görüldü” şeklinde tutanaklara bir tespit yansıtılmış ise de; ilgili belgenin denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulmadığı, uyap kayıtlarında ise sanık ...'un 04.06.2013 tarihinde Silivri 5 Numaralı L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğunun anlaşılması karşısında; savunma hakkı kısıtlanarak yargılamaya devam olunup karar verilmesi dikkate alındığında ortaya çıkan usule aykırılığın 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı Yasa ve 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından değerlendirilmek üzere gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 01.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Paylaş

TEFECİLİK SUÇU VE ŞARTLARI

yuksekkaya January 17, 2023

FAZLA CEZAYA HÜKMETMEK - BOZMA

yuksekkaya January 25, 2023

HARÇ ALINMADAN KARAR VERİLEMEZ

yuksekkaya February 08, 2023